Kontrol Et/Etme

Aslında bugün içimden herhangi bir kavram üzerine yazmaktansa biraz “kendime not” şeklinde yazmak geldi.

Şu sıralar kontrol edemediğim olaylar üstüne çok kafa patlattığımı ve bunun beni içten içe yıprattığını düşünüyorum.

 

İnsanoğluna “18 yaşındaki halinize tavsiye verir misiniz” diye bir soru sorsak herhalde her yaş diliminden çıkacak en önemli sonuç “her şeyi kontrol edemezsin” bilgisi olur. Hayatta pek çok şey kontrolümüz altında olduğu kadar pek çok şey de bizim kontrolümüz dışında gelişiyor. Fazlaca kontrol seven insanlar olarak her şeyi kontrol altında tutmaksa psikolojik olarak bünyemizde yaralar açıyor.

Gelin kontrol edebildiklerimiz için enerji harcar ve mücadele verirken, kontrol edemediklerimizi planlarımızın “risk” kısmında değerlendirelim. Esnek planlar yaparak bu durumları olabildiğince “kontrol” alanımıza dahil etmeye çalışalım. Fakat tamamen dışımızda gelişenler için kafa patlatmak yerine varlıklarını kabul edip, biz kendimizi bunlara göre modifiye etme esnekliğini gösterelim.

Yenilikçi ve Öncü Hizmetleri ile: GE Healthcare

Bir biyoloji/işletme mezunu olarak derslerimde sıkça duyduğum GE, marka değerini üniversite öğrencileri gözünde yüksek düzeyde devam ettiren bir kurum.

1948 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet gösteren Dünya’nın en büyük enerji markalarından biri olan General Electric 2004 yılında GE sağlık olarak iş kollarını büyüttü. Türkiye’de 2008 yılında faaliyete başlayan ve EAGM bölgelerinden Türkiye’yi merkez kabul eden Sağlık birimi İstanbul ve Ankara’daki ofisleri ile sağlıkta erken teşhis ve güven vaad ediyor.

 

Çizginin Dışında Bir Kitap: Outliers(Çizginin Dışındakiler)

MediaCat yayıncılık tarafından çıkarılan ve Malcolm Gladwell imzalı Outliers -Çizginin Dışındakiler son zamanlarda okuduğum en ilginç kitaplar arasında yerini aldı. Aslında çok uzun zaman önce adını duyduğum fakat anca okumaya fırsat bulabildiğim bu kitapta başarının çok ilginç bir yol izlediğini görüyoruz.

AXE- Erkekler de Ağlar

Bir Unilever markası olan AXE’ı birçoğumuz üzerine sıkan kişiyi kokusu sebebiyle kadınların gözünde çikolata haline getiren ve kadınları peşinden sürükleyen bir erkek figürünün bulunduğu reklamla hatırlıyoruz. Buna ek olan reklamlarda ise AXE yine aşırı cinsiyetçi bir tutum sergiliyor ve Türk kültürünün “erkeğe” yakıştırdığı “çapkın, maço, katı” sıfatlarına hizmet ediyor. Fakat bu hafta yayımladıkları reklamları ile kendi klişelerini resmen kırmış durumdalar. İşte AXE’ın bu haftaya damga vuran reklamı:

Harika bir ürün aldım…mı acaba?

Post-purchase dissonance ya da tam olarak karşılığını veremesek de ürünün alımı sonrası yaşanan rahatsızlık hissi ve kaygı süreci özellikle high-involvement dediğimiz müşterinin alım aşamasında fazlasıyla efor harcadığı ve nispeten pahalı ürünlerde sık sık görülen bir süreç.

 

 

Psikolojinin pazarlama ile birleşiminin en kritik noktalarından biri olan bu kaygı sürecinde markaların yapması gerekenler ise şöyle:

Cheetos lip balm..Harley Davidson sigara..Marka uzantıları nedir?

Marka uzantısı ya da daha geniş kullanım tabiri ile “brand extension” bir faaliyet alanında başarı göstermiş markanın başka bir alanda kendini faaliyete açmasıdır.

Hali hazırda kendi orjinal sektöründe başarıya ulaşmış olan marka böylece aynı marka farkındalığını ve marka prestijini koruyarak yeni alanda da başarıya ulaşmayı hedefler. Başarılı bir marka uzantısının sahip olması gereken özellikler ve marka uzantılarının dejavantajları yazının devamında..

Sürdürülmüş Bir Marka Başarısı: Madonna

Geçtiğimiz günlerde Strategic Management dersi içerisinde Robert M.Grant tarafından hazırlanmış ve uzun yıllardır güncellenerek etkisini sürdürmüş bir case tartıştık. Ünlü şarkıcı, oyuncu, dansçı, yönetici yani pek çok şey olmayı başarmış Madonna’nın başarılarını ve başarılarına giden yolda yanında taşıdığı  artıları vaka çalışmasının ana metnini oluşturuyor. – Bu yazıda Madonna hakkında söylenen her bilgi ilgili vaka çalışmasından alınmıştır – 

Metni okuduğunuzda Madonna’nın sahip olduğu ve çabaladığı pek çok şeyin başarıya giden yolda kilit ögeler olduğunu görüyoruz. George Clooney’nin yansıma yazısından sonra şimdi Madonna’dan almamız gereken derslere bakmaya ne dersiniz 🙂

Koton Teoman ile Anlaştı

Yürüttüğü “tarzı olan çocuk” kampanyası ile eleştirilerin hedef noktası olan Koton, markanın üzerindeki olumsuz algıyı değiştirmek için geçtiğimiz yıl “siyah jean” pazarlamasında Fahriye Evcen’e yer vermişti. Bu yıl aynı strateji ile yoluna devam ediyor..

Ufak Dokunuşlarla Kendinize Gelebilirsiniz

Yazıya başlamadan önce ufak bir itiraf gelsin. Resmen yazıma başlık bulamadım.

“Şunu yapabileceğiniz 10 etkili madde”, “bunu yapabilmek için 20 öneri” tarzındaki atıp tutan kişisel gelişim yazılarını her zaman çok klişe ve birbirinin aynı bulmuşken benzer bir başlık atıyor olmaktan utanç duyuyorum an itibari ile. Yazının devamında yazdıkça daha yaratıcı olurum belki. – lütfen olayım- 

Bu yazı zaman zaman moral bozukluğu yaşayanlara, canı sıkıldığında bu sıkkınlığın içinde kaybolanlara..Yani aslında pek çoğumuza gelsin..Öncelikle de kendime..

Biz Kadınlar Böyleyiz İşte..

Yazıma başlarken bir kadın olarak öncelikle Nike’a teşekkür ediyorum. Fakat aynı topraklar üzerinde yaşayan insanlar olarak hepimiz bu teşekkürü etmeliyiz. Siyasette, reklamlarda, manşetlerde..Her gün kadınları klişeleşmiş bir şekilde bazen açık açık bazen üstü kapalı, bazen daha modern olduğunu iddia ederek bazen yobazca objeleştirmiş pek çok kampanya ile karşı karşıya kalıyoruz. Bir markanın buna tepkisini etkileyici bir reklam kampanyası ile görmekse az da olsa içimize su serpti.