“Bilgiye saygım sonsuz, ama hislere saygım daha fazla”

Tüketim çılgınlığının günümüzde artarak devam ettiği ezbere bilgiler arasında sayılırken bir o kadar da tüketime bağlı doygunluğun getirdiği seviye çok fazla.  80’lerin, 90’ların “önümüze ne koyulsa olur” mantığı; yerini ürününü müşteriyle bağ kurdurmaya yönelik çalışmalar yaptırmaya bıraktı. Bu anlamda markalar müşterileri ile sadakat duygusu oluşturmak için yüreklere dokunan reklam text’leri ile ürünlerini pazarlamaya başladılar. Cem Yılmaz’ın 2015 yılı Brandweek haftasında üstüne basarak söylediği “Bilgiye saygım sonsuz, ama hislere saygım daha fazla” sözünden ilham alarak, birbirinden fazlaca esinlenmiş ve hisleri ortaya çıkarmış iki reklam kampanyasını paylaşmak istiyorum.

14. Ideatrophy Başlıyor !

Dünya’nın en büyük FMCG şirketleri arasında gösterilen Unilever’ ın her yıl hazırladığı Marketing yarışması Ideatrophy bu yıl için de start verdi..

Üç kişilik takımını kur, fikirlerini oluştur ve ilk aşaması 2 Kasım’da tamamlanacak olan yarışmaya katıl..
Firmanın yarışma için bu yıl seçtiği markası ise OMO!

McWhopper gerçekleşmedi…

Burger King teklif etti, Mc Donald’s reddetti. Burger King’in tam boy gazete reklamına karşılıksa cevabı Facebook sayfasından yayımlayan bir McDonald’s vardı. Sonuç olarak Mcwhopper’lar başka baharlara kaldı…

21 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında dünyanın en büyük fast food üreticileri Burger King ve McDonald’s karşı karşıya geldi. Bir günlüğüne güçlerini birleştirme ve o gün satılan ürünlerin gelirini Peace One Day organizasyonuna bağışlama teklifini Burger King ortaya attı. Olaysa böyle bir teklifin verilmesinden ziyade verilme şekli oldu. Çünkü Burger King yönetimi teklifi New York Times ve Chicago Tribune gazetelerine verdikleri tam boy teklif reklamıyla duyurdu.

Aşkı Şansa Bırakma

İlaç sektöründe pazarlama alışıla gelmiş pazarlama tekniklerinden bir tık daha farklıydı. Geleneksel pazarlama yöntemlerini görmeye alışık olmadığımız zamanlar ise bu sektörde uzakta kaldı. Hala bir dizi izlerken araya giren reklam kuşağında bu sektöre yer yok diyebilirsiniz- ki bu durum başka bir ilaç firmasının sade reklamı ile kırılmış dahi olsa, frekans olarak hala az.

Şirketler bu durumda napıyor? Pazarlamaya ayırdıkları maddi ve manevi güçleri sadece doktorlara mı yönelik? Teknoloji gelişti,dünya değişti.. İlaç şirketleri bir ilacı doktorlara yazdırmaya çalışan kurumlardan çok daha fazlası artık.. Markayı doğrudan alıcıya yerleştirmek önem kazandı. Değişen koşullar bu değişimi en somut olarak göreceğimiz pazarlama alanında da kendini gösteriyor. Alman ilaç devi Bayer, markasını halka “Aşkı Şansa Bırakma” sloganı ile ulaştırıyor.

Ne Yaparsan Yap Aşk ile Yap

Televizyonda, radyoda, internette….Kulağımızda hep Kenan Doğulu’nun sesiyle “aşk ile yap” melodisi var son zamanlarda…Single olarak piyasaya sunulan bu parça hayatımıza Arçelik’in 60.yılını kutladığı reklam kampanyası ile girdi. Peki neden? Arçelik gibi ev eşyaları üreten bir marka reklam filminde neden “aşk” kavramına ve evliliklerinin birinci yılını dolduran bu aşk dolu çifte yer verdi?

Aşk, pazarlama dünyasının hiç kuşkusuz ki en çok kullanılan ögelerinden biri…Arçelik de trende uyum sağlayarak,büyük ses getirerek 60.yılını kutladı. Arçelik’in geçmiş reklamlarına baktığımızda “aşk” kavramının daha önce de kullanıldığını görüyoruz. Simge robot Çelik ve kız arkadaşı reklamının tatlılığını unutmak mümkün mü? İşte markanın Kenan Doğulu ve Beren Saat ile yaratmak istediği etki de tam olarak aynı. Unutulmayan, bu isimlerle hem gözde, hem de melodisiyle kulakta aşinalık yaratacak bir algı.